🐹 Teknoloji Olmasaydı Hayatımız Nasıl Olurdu Kısaca

Eski hakem Deniz Çoban, iki sezondur kullanılan VAR sisteminin devrede olmadığı takdirde lig sıralamasının nasıl şekilleneceği ile ilgili bir tablo hazırladı. Çoban'ın paylaşımına göre VAR olmasaydı Gaziantep FK mevcut tablodan 4 puan geride olacaktı. Göztepe ve Kasımpaşa ise artı 3 puan ilave ile lige devam edecekti. Peygamberlerin çeşitli sıfatları bulunmaktadır. Emanet, fetanet, sıdk, ismet ve tebliğ bu sıfatların en önemlileridir. Bu yazıda peygamberlerde fetanet sıfatı olmasaydı ne olurdu konusu üzerinde duracağız. Ancak öncesinde dilerseniz fetanet sıfatı nedir hatırlayalım. Teknoloji; DERGİ - Yerçekimi olmasa ne olurdu? NASA’da astronotu fizikçi Jay Buckey, yerçekimsizliğin insan vücudunu nasıl etkileyeceğini animasyonla anlatmışt İlk kağnı ve arabaların ise sığır veya merkep ile çekildiği biliniyor. Tekerleğe sahip olan 4 tekerlekli arabaların ise M.Ö 2500’de yapıldığı söylenmektedir. Düz keresteden yapılan bu yardımcılara ek olarak, bugün at arabalarında kullanılan tekerlek parmağının, M.Ö 2000’de icat edildiği bilinmektedir. 3As4fX. 13 Ekim 2014 Sorular Cevaplar 34 Görüntüleme Teknolojik aletler, yaşamımızı kolaylaştıran elektronik aletlerdir. Teknolojinin gelişimi son birkaç yüz yıl içersinde hızlı şekilde olmuştur. Günümüzde insanlar teknolojiye bağlı olarak yaşamlarını devam ettiriyorlar. Sağladığı kolaylıklardan dolayı hayatımızın her alanına dahil ettik. Teknolojik aletler televizyon, bilgisayar, akıllı telefonlar, internet, kamera gibi aletlerdir. Gelişen teknoloji her geçen gün yeni ürünleri ortaya çıkartıyor. Günümüzde toplumların sıklıkla kullandığı aletlerdendir. Doğduğumuzdan itibaren teknoloji ile iç içe olduğumuzdan dolayı vazgeçmemizin mümkünatı yok. Teknolojik Aletler Olmasaydı İletişim ve haberleşme araçlarından olmamasından dolayı dünyanın bir ucundaki kişiyle haberleşemeyiz. Sanayi ve fabrika alanlarında üretim teknolojiden yararlanarak olduğundan üretim dururdu. İnsan gücü önem kazandığından dolayı ekonomik olarak insanlar evlerini geçindirebilirlerdi. İnternet dünyası olmayacağından dolayı en önemli bilgi kaynağı kütüphaneler olurdu. Eğitim dünya üzerindeki en değerli kaynak olduğu daha çok benimsenerek insanlar başarıya daha çabuk ulaşırlardı. İçeriğe geç TEKNOLOJİ OLMASAYDI HAYATIMIZ NASIL OLURDU? Teknolojinin hayatımıza sağladığı bir sürü kolaylık var. Mesela robot süpürgeler, akıllı saatler çok işimize yararlar. Eğer bu teknolojik ürünler olmasaydı hayatımız bu kadar kolay olmayabilirdi. Evi temizlemek için daha çok vakit ayırmamız gerekirdi. Biz çocuklar akıllı saatlerimizle büyüklerimizle haberleşemezdik. Sadece hayatımızı da kolaylaştırmaz oyunlar sayesinde daha eğlenceli hale de getirir. Teknoloji sayesinde gelişen ürünlerle yan yana olmadan arkadaşlarımızla oyun oynayabiliyoruz. Merak ettiğimiz konuları araştırıp bu konular hakkında bilgi edinebiliyoruz. Ödevlerimizi bile teknoloji sayesinde daha kolay yapabiliyoruz. Uzun süren işlerimiz daha kısa sürede halletmemize yardımcı olur. Mesela çamaşırların yıkanması anneannemin zamanına göre çok daha kısa zaman alıyor. Seyahatlerimiz bile teknoloji sayesinde daha hızlı. Hızlı trenler ve uçaklarla gitmek istediğimiz yerlere daha kısa sürede ulaşabiliyoruz. Teknoloji hayatımızın her alanında kullanılıyor ve işlerimizi kolaylaştırıyor. Tüm bunlar olmasaydı bazı işler için daha çok yorulmamız, daha çok zaman harcamamız gerekirdi ve hayat bu kadar hızlı bu kadar eğlenceli olmazdı. TEKNOLOJİ OLMSAYDI HAYATIMIZ NASIL OLURDU – YİĞİT ELİBOL ŞUBAT Visited 38 times, 1 visits today Yazı dolaşımı Hiç düşündünüz mü? Acaba peygamberler olmasaydı hayatımız nasıl olurdu? İlk insan Hz. Âdem’le as başlayan ve peygamberimiz Hz. Muhammed asm ile son bulan peygamberlik yeryüzünde bulunmasaydı hayatımız maddî ve manevî olarak nasıl şekillenirdi? Kelime kökeni olarak Farsça haber, ileti’ anlamına gelen paygam’ kelimesinden türeyen peygamber, her çeşit haberci, elçi’ anlamına gelmektedir ve ilk insan Hz. Âdem’le as birlikte peygamberlik de yeryüzüne inmiştir. Kur’ân’da geçen bir âyette şöyle buyrulur “Ben cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yarattım.” Zariyat Sûresi 56 Bu dünyaya imtihan için gönderilen ve vazifesi kulluk olan insanın, bu vazifeyi nasıl ifa edeceğini, Allah’ın emir ve yasaklarının neler olduğunu öğrenmesi için de peygamberlere ihtiyaç vardır. İnsanlık ilk çağlardan beri, dünyadaki varlığının anlamını sorgulamış ve bunun üzerine düşünceler üretmiştir. Hayatın anlamını çözmek babında antik çağ doğa filozoflarından son dönem filozoflarına kadar çok çeşitli düşünceler ileri sürülmüştür. İnsanlığın en büyük soruları olan ve bütün akılları hayret içinde meşgul eden “Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?” sorularına cevap aranmıştır. İşte felsefecilerin çözemediği ve cevap bulamadığı bu sorulara, Peygamberler ikna edici cevaplar vererek insanlığı aydınlatmıştır. İnsanlığın hayat okulundaki öğretmenleridir peygamberler. Onlar sadece kendi zamanının insanlarıyla değil, gelecekteki inanlarla da konuşurlar. Sesleri yüzyıllar boyunca insanlığın kulaklarında yankılanır. Getirdikleri hakikatler asırlar ötesine ders verir. Bugün Hz. Yusuf as, Hz. Yunus as, Hz. Musa as ve Kur’ân’da geçen diğer peygamberler, kıssalarıyla hâlâ bizimle konuşurlar, bize ders verirler. Varlıklarıyla insanlığı aydınlatan ve bu dünyaya gönderiliş amacını açıklayan peygamberler, aynı zamanda insanlık için rol model de olmuşlardır. Maddî sabır imtihanında karşımıza Hz. Eyyüb as çıkarken, psikolojik sabır imtihanında Hz. Musa as ders verir bize. Onlar sıkıntıların, musibetlerin ve imtihanların en büyüğünü yaşarken, bu durumlar karşısında nasıl davranmamız gerektiğini de bizlere öğretmişlerdir. İnsanların sadece dinî hükümleri öğrenmek için değil, aynı zamanda dünyaya ait sanat, ziraat, ticaret ve çeşitli meslekleri öğrenmek için de peygamberlere ihtiyaçları vardır. Bugün insanlığın temel ihtiyaçlarından tutun da teknolojinin en son ürünlerine kadar hayatımızı kuşatan pek çok ürünün ilk adımında hep peygamberler vardır. Hz. İdris ile terziliği, Hz. Nuh ile gemiciliği, Hz. Davut ile demirin işlenmesini öğrendik vesair… Bu örnekler göstermektedir ki, peygamberler sadece hayatımızın manevî yönüyle değil, maddî yönüyle de ilgilenip, bazen bizzat öğreterek bazen de mu’cizeleriyle yol göstererek insanlığı terakkî ettirecek yenilikleri bizler hediye etmişlerdir. Elhasıl peygamberlik, insanlığın hayatını aydınlatan bir nurdur. Allah’ın insanlığa bir rahmeti ve hediyesidir. Peygamberler olmasaydı, hayatımızın anlamını çözemez, ölüm hakikatinin ne olduğunu bilemez, dünyaya gönderiliş maksadımızı öğrenemez ve maddî terakkîde de bu seviyelere gelemezdik. Yani insanların gerçek mânâda insan olabilmesi için peygamberlere ihtiyaç vardır. Dolayısıyla, peygamberlik olmasaydı insanlık da olmazdı. Hususan, peygamberlerin en sonuncusu ve en ekmeli olan, âlemlere rahmet olarak gönderilen, getirdiği nur ile en yüksek hakikatleri insanlığa tebliğ eden, fazileti ve Kur’ân’ı ile on dört asrı nurlandıran Peygamber Efendimiz asm olmasaydı, elbette kâinat ve eflak da olmazdı. Hiç kuşkusuz “elektrik keşfedilmemiş olsaydı neler olurdu?” sorusunun kendisi daha başlangıçta birçok tartışma konusu doğurmaktadır. Örneğin, elektrik keşfedilmeyebilir miydi? Sadece bu soru bile bizi doğrudan çok temel felsefi tartışmalara götürebilecek niteliktedir. Ancak konumuz bu değil. Ama birkaç cümle ile bu soruna da değinecek olursak; elektrikle ilgili belirtileri daha ilkçağda Tales farketmişti. Ama daha sonraki yüzyıllar boyunca bu konuda çok önemli bir gelişme olmadı. Tales'in düşünceleri ile ilk elektrik üreteci olan pilin yapılması arasında tam 2400 yıllık bir süre var. Elektriğin temel özelliklerini elektromagnetizmanın ilkelerini keşfeden Maxwell, bu keşifleri teknolojik sonuçlarına götüren elektrik üreten makineyi yaratan ise Faraday oldu. Sonra her şeyin arkası geldi. Doğa kendisini hemen ele vermiyor. Doğa hakkındaki ilk bilgilerimiz, onun bize doğrudan yansıyan özellikleriyle ilgili oluyor. Sonra, elde edilen bilgilerle ve bu bilgilerle yapılan araçların da yardımıyla git gide onun daha derindeki özelliklerini öğreniyoruz. Dolayısıyla doğanın nasıl çalıştığını merak eden ve araştıran akıllı insanın elektriği keşfetmesi ve onun enerjisinden yararlanmaya başlaması, yüzyılları kapsamış olsa da, bilim yapma çabasının doğal bir sonucudur. Bu nedenle insanlığın elektriği keşfedememiş olması için daha önceki aşamalarda da bilim yapmamış olması gerekirdi. Fakat bu gerçek, bizim “elektrik keşfedilmemiş olsaydı neler olurdu?” sorusunu sormamıza engel oluşturmaz. Çünkü biz bu soruyla tarihsel durumumuzu daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Zaman tünelinde geriye doğru gidersek; elektrik olmasaydı, internet ve cep telefonları olmazdı. Bilgisayar ve televizyon ile radyo olmazdı. Telgraf ve telefon gibi iletişim araçları olamayacaktı. Elektrik sanayide kullanılamayacağı için makineler daha kaba ve yavaş olacak, büyük seri üretim gerçekleşemeyecekti. Elektrikli tren, tramvay olamayacaktı. Hatta kömürlü tren uzun tünellerden geçemeyeceği için, birçok durumda kömürlü tren bile işe yaramayacaktı. Öte yandan hala gaz lambasıyla aydınlanıyor olacaktık. Tıp teknolojisindeki gelişmelerin tamamına yakını olmayacaktı. Çok katlı binalar yapılamayacaktı. Bunun için sadece asansörün olmaması bile yeterlidir. Buhar makinesiyle çalışan asansör yapılabilir. Fakat böyle bir aygıt ne ekonomik, ne pratik ve ne de uygun hacimli olurdu. Dolayısıyla başka birçok şeyin yanı sıra bugünkü şehirleşme yapısı da söz konusu olmayacaktı. Sadece bu kadar mı? Bütün saydıklarımızdan çok daha önemlisi, modern fizik, modern kimya ve astrofizik olamayacaktı. Elektroliz tekniğinin modern kimya biliminin gelişmesindeki rolü temel niteliktedir. Atomun içine de nüfuz edilemeyecekti. Fizik ve kimya sadece makroskopik olgularla ilgilenen bilim dalları olarak kalacaktı. Bilimin bir bütün olduğunu düşünürsek, diğer bilim dallarının da elektrik olmadan gelişemeyeceğini tahmin etmekte zorlanmayız. Bilgisayardan matematik de yararlandı. Sonuç olarak elektrik toplumsal yaşamı bütünüyle değiştirmiştir. Onun bu büyük etkisini, geçmişteki keşif ve icatlardan ancak ateşin kullanılmasının yarattığı kapsamlı etkiyle karşılaştırabiliriz. İnsanlık yüzbinlerce yıl önce ateşi yakmayı icat ederek, soğuktan kurtuldu, vahşi hayvanları korkutarak güvenlik derecesini arttırdı, çeşitli aletleri yapmak için madenleri eritti, karanlık mekanlarını aydınlattı, yiyeceklerini pişirerek daha iyi beslenmeye başladı ve nihayet ateş kullanma süreci içerisinde doğa yasalarını anlama ve kavrama yolunda mesafe kaydetti. Böylece ateşin açtığı yolda büyük bir uygarlık yaratıldı. Ateşin yarattığı bu açılımlar, insanlığın elektriği keşfedebilecek kadar uzun süre yaşayabilmesinin temellerini yaratmıştır. Elektrik ise ateşin bu fonksiyonlarının tamamını modern biçimlerde yerine getirdiği gibi insanın refahı için daha başka sayısız imkanlar da sundu. Sonuç olarak, modern dönemdeki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tamamına yakını elektriğin eseridir. Ayrıca elektrik yeni toplumsal ilişki biçimlerinin de başlıca yaratıcılarından biridir. Nitekim toplulukların ulusal niteliklerinin gelişmesinde de elektriğin önemli etkileri olmuştur. Böcekler olmasaydı dünya nasıl olurdu? Anlatınız. 6. sınıf Türkçe der kitabında yer alan sorunun cevabını eödev biçiminde kısaca yazdık. Böcekler dünyamızda yaşayan küçük canlılardır. Onlar dünyamız için çok önemlidir. Böceklerin olmadığını, kaybolduğunu düşünelim. Dünya şöyle olurdu;Böceklerin faydaları, bitkilerin tozlaşmasını sağlayarak yaşamlarının devamını sağlarlar. Ayrıca böcekler ölü bitki ve hayvanlar ile beslenerek dünyanın temiz bir yer olmasını olmasaydı, bitkiler yaşayamaz, dünyada atık maddeler çok olurdu. Dünyanın dengesi bozulur. Bitki ile beslenen insan ve hayvanların hayatı tehlikeye yaşanmaz bir hale arı bir böcektir ve biz arının balını siteminde böceklerinde görevleri vardır. Böcekler bitkilerin çoğalmasını sağlar. Atık maddelerin doğada yok olmasını sağlarlar. Böcekler olmasaydı doğadaki denge bozulur, hayatımız tehlikeye girerdi.

teknoloji olmasaydı hayatımız nasıl olurdu kısaca