🎾 Canım Kızıma Doğum Günü Mektubu

Güzelkızımın doğum günü kutlu olsun. Canım kızım, ilk göz ağrım, gönül yaram, kara sevdam, her şeyim, biricik yavrum doğum günün kutlu olsun. Sen benim hayata gülümseyerek bakan gözlerimsin, bakınca mutluluk saçan gülüşlerimsin. İyi ki varsın canım kızım doğum günün kutlu olsun. Bugün senin en mutlu, en Doğumgünün kutlu olsun canım kızım, nice senelere. Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inan ki bir tanem her gün yağmur yağardı. Nice mutlu yıllara biricik kızım. Sen benim değerlimsin, kalbimde yer alan bir meleksin. İyi ki doğdun bitanecik kızım. Her günün doğum günü kadar güzel, doğum günü pastan kadar tatlı olsun. Mutlu yıllar kelebeğim. Güzellik insanın içinde, önemli olan onu görmekte. Görmek de değil aslında bakmasını bilmekte. İyi ki doğdun güzel kızım. Doğum günün kutlu olsun. Benim biricik kızım bir yaşına girmiş. Canım kızım CanımKızımın Doğum Günü - Nefis Yemek Tarifleri. Kızıma Doğum Günü İçin Çilekli Pasta 8-10 kişilik, 20dk Hazırlık, 20dk Pişirme. 119 2. Canımkardeşim portakal animasyon tarafından yapılmış çocuk çizgi filmleridir. Kanalımıza abone olarak bize destek olunuz. Abone olmak için : https://goo.gl/ Sen annem hiç yanımızda olamasa da bana hem anne hem de baba olmayı başardın üstüne bir de en iyi arkadaşım olmayı da. Can dostuma doğum günü mektubu. Senin için çok özel olan bu günde yanında olamamak beni derinden üzse de kalbimin her zaman senin yanında olduğunu bilmeni isterim. Babaya Duygusal Mektup. Sen bağdaş Gelemedikama unutmadık da. Doğum günün kutlu olsun, tüm güzellikler seni bulsun! Nice yıllara canım kız kardeşim. Sağlık, mutluluk, huzur ve başarı seninle olsun. Doğum günün kutlu olsun biricik kız kardeşim. Dalgalar vuruyor sahile, yıldızlar parlıyor sonsuz mavide bende bitmez sevgimle koşuyorum hep gecelerde. QMOrsE. Yere göğe sığdıramadığınız en kıymetliniz ilk göz ağrınız biricik kızınıza gönderebileceğiniz en güzel doğum günü mesajlarını olarak derledik umarım beğenirsiniz. Aşağıdaki begendiğiniz mesajları mesaj yoluyla kızınıza gönderebilir veya sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz. İŞTE KIZINIZ İÇİN EN GÜZEL DOĞUM GÜNÜ MESAJLARI Bugün güzeller güzeli prensesimin doğum günü, doğum günün kutlu olsun prensesim. Nice mutlu yıllara inşallah. Ah bebeğim ah! Sen ne çabuk büyüyorsun böyle hızlı hızlı… Büyü yavrum büyü de vatana, millete hayırlı bir evlat ol!’ Ne gül, ne menekşe, ne lale, ne sümbül hiçbir çiçek benim kızım kadar güzel kokamaz. Güzel kızımın doğum günü kutlu olsun. Bugün bir yaşını daha doldurmanın mutluluğunu yaşarken, geleceğin sana kalbindeki tüm dilekleri vermesi dileğiyle… Doğum gününü en içten dileklerimle kutlarım. Benim göz bebeğim canım kızım doğum günün kutlu olsun. Sağlıklı,mutlu ve başarılı bir yaşın olsun… Pastanın etrafında her zaman sevdiklerin, kalbinin etrafında sevgilerin, senin etrafında da en güzel hayallerin olsun. Doğum günün kutlu olsun biricik yavrum. Canım kızım, ilk göz ağrım, gönül yaram, kara sevdam, her şeyim, biricik yavrum doğum günün kutlu olsun. Sen benim hayata gülümseyerek bakan gözlerimsin, bakınca mutluluk saçan gülüşlerimsin. İyi ki varsın canım kızım doğum günün kutlu olsun. Sağlıklı, mutlu ve bol gülümsemeli bir yaşın olsun. Eski yaşının yüz katı, bin katı daha güzel bir yaşın olsun. Doğum günün kutlu olsun. İyi yıllar. Şu hayatta ayakta duracak halim yokken, hayatta duracak nedenlerim var. Ben anneyim benim canım kızım var. Doğum günün kutlu olsun canım kızım. Eğer senin kadar güzel bir sesim olsaydı, ben de sana doğum günün için bir şarkı yapar ve onu söylerdim. Ama sesim güzel olmadığı için bu sana özel mesajı yazıyorum. Doğum günün kutlu olsun biricik yavrucağım. Bugün senin en mutlu, en güzel günün olsun. Bundan sonra yaşayacağın her günün bugün kadar güzel olsun. Bugün dileğin tüm dileklerin gerçek olsun. Canım kızım doğum günün kutlu olsun. Yeni yaşın sana doğum gününde dilediğin tüm dilekleri getirsin. Yıllar seni yormadan mutlu ve huzurlu bir şekilde gelip geçsin. Canım kuzum doğum günün kutlu olsun. Önce can sonra canan derlerdi o insanın kızı olana kadarmış. Kızı olduktan sonra önce canan sonra can oluyor. Canım kızım doğum günün kutlu olsun. Sensiz yaşamak senin olmadığın bir ortamda bulunmak çok zor. Sen aldığım nefes kadar gerekli, sol yanımda atan kalbim kadar değerlisin. Doğum günün kutlu olsun güzel kızım. Dünya güneşsiz olur mu? Gece ay olmadan durur mu? Bizde dünya tatlısı evladımız olmadan yaşaya bilir miyiz hiç ? Sen bizim birtanemiz, sen bu hayatta her şeyden daha çok sevdiğimiz varlığımız, sen yüreğimin neşesi, kalbimin atışın, sen en büyük aşkımsın. Nice mutlu yıllara kuzum. Benim nazlı kelebeğim, dilerim yeni yaşında da mutlu ve sağlıklı olur, başarıya doğru giden yolda emin adımlarla yürürsün. Doğum günün kutlu olsun nazlı kelebeğim… Benim hiçbir zaman büyümeyecek küçük kızım. Uykusuzluğum, yolunu gözlediğim, her soluk alışımda özlediğim doğum günün kutlu olsun. Seni çok özledim. Eğer bana mutluluğun resmini yap deselerdi senin resmini yapardım yavrum. Benim en büyük mutluluk kaynağım sensin. Canım yavrum doğum günün kutlu olsun… Uçurumun kenarında olsan bile, sırf hayata gıcıklık olsun diye gül. Mutlu seneler biricik kızım. Ömrün asırlar kadar uzun, şansın hayat boyunca bol olsun. Nice mutlu yıllara canım kızım. Yeşil yapraklı hayatın pembe çiçekleri her zaman üzerine yağsın papatyam. Siyahtan her zaman uzak, pembeye her daim yakın olman dileğiyle. Benim ufacık kınalı kuzum bugün yeni bir yaşa daha adım attı. Sana bu yeni yaşında mutlu, ve uğurlu, sağlıklı yaşlar yavrum. Hani seni bize getiren leylek var ya, iyi ki seni bize getirmiş. İyi ki senin gibi bir çocuğa sahip olmuşuz. Şimdi gözlerini kapat ve mumları üflerken de en güzel dilekleri dile. Doğum günün kutlu olsun ay parçam. Kızım canım ciğerim, bir tanecik narin çiçeğim, doğum gününü kutlu olsun, iyi ki doğdun. Doğumunla sanki benim de hayatımın yeniden başladığı, büyüdükçe gurur duyduğum, canım haline geldiğin göz bebeğim, seni çok seviyorum, doğum günün kutlu olsun. Hayatta bulabileceğim en güzel kokulu çiçeğim doğum günü kutlu olsun. Hayatta gurur duyduğum yegâne insan, biricik kızım doğum günün kutlu olsun, nice mutluluk, sağlık, başarı, bolluk ve bereket dolu yıllara. Allah nazarlardan korusun. Pamuk gibi beyaz elleri, sepetinde kır çiçekleri, bir zamanlar güzel bir kız yaşarmış, sevdiği onu hiç unutmazmış doğum gününü de böyle kutlarmış. Girdiğin her yaşta ayrı bir güzel oluyorsun, sen her yaş atladığında bana yaşlandığımı hatırlatıyorsun, ama olsun yeter ki doğum günün kutlu olsun. Güzel kızım belki şu anda yanında değilim ama ruhum, kalbim, duam hep seninle. Bu dünyada doğduğuna en çok sevinen ve hep seni sevmeye devam edecek bir anne/baba olarak iyi ki doğdun. kızıma doğum günü mesajı, annenin kızına doğum günü mesajı, kızım için doğum günü mesajları, babadan kızına doğum günü mesajları, kızıma doğum günü mesajları, anneden kızına doğum günü mesajları, babadan kızına doğum günü mesajı, Kızıma Doğum Günü Sözleri, doğum günü mesajları kızıma, anneden kızına doğum günü mesajı, kızıma doğum günü yazısı, kızına doğum günü mesajı, KIZIMA DOĞUM GÜNÜ MESAJI, kızıma en güzel doğum günü mesajları, doğum günü mesajı kızıma, kızına doğum günü mesajları, babanın kızına doğum günü mesajı, kızım için doğum günü mesajı, anneden kızına en güzel doğum günü mesajları, kızımın doğum günü için güzel sözler, kızına doğum günü sözleri, güzel doğum günü mesajları kızıma, bir babanın kızına doğum günü mesajı, kızım için doğum günü sözleri, kızıma doğum günü mektubu, babadan duygusal doğum günü mesajları kızıma, kıza doğum günü mesajı, kızıma doğum günü yazıları, anneden kızına doğum günü sözleri, kızıma doğum günü Kızım Hani çok şey yazmak isteyip de kilitlenip kaldığın anlar olur ya, ya da söylemek istediklerin vardır ama ağzından tek kelime çıkamaz. Ben de bir süre öyle kaldım bu satırların başında. Sonra kendi kendime konuştuğumu fark ettim. Dedim ki, o zaman kendinle konuşmalarını yaz kızına. Yarın senin doğum günün. Yarına bırakmak istemedim, bugünden sana içimdekileri dökmek istedim. İnsanın bazen içindekilerini o an dökesi geliyor ya, ben de öyleyim şimdi işte. Senin doğduğu gün, kaderimin en güzel noktası ve hayatımın değerli günüdür. Zorlu bir süreçten geçtik seninle. Küvezde bensiz geçirdiğin bir ayın senin için de ne kadar zor olduğunu biliyorum. O süreçte kendi yaşadığım sıkıntıları hep anlatıp durdum ama sonra düşündüm ki, senin için de çok zor bir süreçti. Minicik bir cam kutunun içinde yaşam mücadelesi verdin. Beni sadece günde 15 dakika görebildin. Zaman zaman seni alıp götürdüler, MR çekimi ya da başka şeyler derken, biliyorum acı çektin. Belki de çok ağladın ama ben bunları o günlerde göremedim bile. Zaman zaman, “Yanımda kardeşim Eren vardı, onunla annemin karnında epey sohbet ettik, o nerede” diye sordun belki de. Sana kimse onu kaybettiğimizi söyleyemedi tabii. Sen de merak ettin durdun. Zaman zaman yerini ve küvezini değiştirdiler. “Ne oluyor böyle” diye sormuşsundur. “Beni nereye götürüyorsunuz, annem gelecekti, beni başka yere götürmeyin, korkar o şimdi demişsindir” belki de. Zaten senin yanına geldiğim bir gün her zamanki yerinde olmadığını görünce, yoğun bakımın orta yerinde hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. Kardeşin Eren gibi seni de kaybettiğimi düşünmüştüm. Hemşireler beni zor sakinleştirmişti. Ve sonra o gün geldi, senin hastaneden çıkabileceğini söylediler. Elimiz ayağımız birbirimize girmişti. 1500 grama ulaşmıştın, çok küçüktün ve biz ne yapacağımızı bilmiyorduk. Ama o gün çok mutlu olmuştuk. Sabaha kadar babanla uyumadık, başında durup seni seyrettik. Sonrasında her şey bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor şuan.. Uykusuz ama bir o kadar güzel kokunla geçen geceler.. Sana yemek yedirme çabalarımız.. İlk emekleyişin, ilk adımın.. İlk “Anne” ve “Baba” kelimelerinin.. ”Eve Geldik” deyişinle birlikte ilk cümleni kurman ve bizim çılgınlar gibi sevinmemiz… İlk karalamaların, çizimlerin… Biliyor musun hepsini saklıyorum hem de hepsini.. İlk kez anaokuluna başladığın gün, senin kapıdan güle oynaya girişin, benim ise senin ardından hüngür hüngür ağlamam… Okul öncesi eğitimle ilgili okuduğum tüm kitapların o an zihnimden uçup gitmesi… İlk karnen ve daha önce hayatında hiç karne görmemiş gibi bizlerin o karne ile çılgınlar gibi fotoğraflar çektirmemiz. Mesele karne değil tabii, mesele senin ilk karneni alman… 🙂 İlk okuma çabaların, bizim de seninle beraber yeniden heceleme anlarımız.. “Allahım Beni “E” harfi ile sınama” dediğim, kendi sabrımı da test ettiğim günler… İlk tiyatroya gidişimiz ve gözlerini sahneden ayırmadan oyunu seyredişin.. Kitapçıda kitaplara bakarken, “İşte küçük Çiğdem yetişiyor” demem ve mutluluk gözyaşlarım… Biliyordum, benim gibi kitapları çok seveceğini biliyordum.. 🙂 Tam dört yıldır senin dinlemekten bıkmadığın, benimse anlatmaktan gına geldiğim ama her seferindeki gülüşünle de iyi ki anlatmışım dediğim meşhur masalımız… Sonra hayatıma yeniden giriş yapan çarpım tablosu… Çookk uzun zaman önce elveda dediğim ödev kavramı ile yeniden buluşmamız… Futbol merakın, ilk bale gösterin ve bu iki zıt kavramı hayatında nasıl bir araya getirdiğine benim de şaşırıp kalmam.. İlk günlük yazmaya başladığın gün.. Odanın kapısına astığın “Lütfen Rahatsız Etmeyiniz” yazısına şaşkın gözlerle baktığım gün.. 🙂 “Anne şaka gibisin” diyerek, yaptığın eleştiriler… Seçim zamanı sabah yanımıza gelip, YKP Yaren Kurtuluş Partisi kurduğunu açıklaman.. O içten “Seni Seviyorum” deyişlerin… Sarılarak uyumalarımız… Tabii, arada inatlaşmalarımız ve kavgalarımız. Sonunda benim en büyük vicdan azabı ile yatağının başında döktüğüm gözyaşlarım… İşte, tüm bunlar benim ikinci hayatımın kilometre taşları. Hayatımda olan en güzel ve en değerli şey sensin Beni değiştirdin, Katlanamam dediklerime senin için katlanabildiğimi gördüm Hayatta gitmem dediğim yerlerde seninle el ele gezdik Ben kendim ağzıma sürmediğim sebzelerin faydalarını sana anlatıp, sana onları yedirmek için nasıl yöntemler bulurum diye araştırırken buldum kendimi. Tabi kendi annemin de bana kıs kıs gülüşlerini de görmedim değil. Kimse beni bindiremez dediğim hız treninde kendimi çığlık atarken buldum. Ama iyi ki de binmişim yani.. 🙂 Dert ettiğim şeylerin ne kadar önemsiz olduğunu, sadece senin sağlığının her şeyden önemli olduğunu gördüm. Senden gerisi her şey boş.. “Hayatta bu prensibimden vazgeçmem” dediklerimden nasıl da vazgeçtiğimi fark ettim. Özellikle anne olanların büyük konuşmaması gerektiğini bir kez daha anladım. “Asla Affetmem” dediklerime nasıl da “Affetmeden” kabul edebileceğimi ve sessizce içime atabileceğimi anladım. Beni kıran şeyler seni üzdüyse, beni kıranlara daha fazla düşman oldum, daha fazla onlardan nefret ettim seni de üzdükleri için. Senden sonra ölümden korkmaya başladım. Aslında bu korku, benden sonra sana ne olacağını bilememek korkusu. Ama bir o kadar da cesur oldum ben. Senin için her şeyi göze alabilecek kadar cesurum şu anda. Seninle bir hayalimiz var bizim. Deniz kenarında bahçeli bir evde yaşamak. Bir köpeğimiz de olacak. Onunla bahçede oynayacağız. Sonra yazdığım kitabı, bir kitapevinde seninle birlikte imzalayacağız okurlarımız için…Sen de benim yanımda olacaksın. Umarım bu hayallerimiz ile birlikte senin tüm hayallerin de gerçekleşir. Zaman zaman seninle sohbet ederken kirpiklerimiz düşmüş oluyor, sırf dilek tutmak için. 🙂 Aslında o kirpik yerinde dursa bile biz onu düşmüş varsayıyoruz. Önemli olan dilek tutmak değil mi? Boş ver, kirpik düşmese de yıldız kaymasa da biz dilek dileyelim seninle. Ve o dileklerin gerçekleşebilme hayallerini yaşayalım. Bu hayalleri sevelim seninle birlikte. Tek dileğim seni sevenlerle birlikte olacağın mutlu bir hayat yaşaman. Tüm dilekler bu mutlu ve sevgi dolu hayatının içinde o zaman gerçekleşir zaten canım kızım Annen Canım Kızım,Bugün 8 Mayıs 2019. Yani senin 4. doğum günün. Seni heyecanla beklediğimiz günlerin bitişi, kucağımıza alıp; kokunu doya doya çekmeye başladığımız ilk gün. Sanki dünyanın en güzel hediyesi bize verilmiş gibi sana mutlulukla baktığımız çocukları çok severdim. Hep bir çocuğum olsun istedim. Herkesin gelecek ile ilgili hayalleri olur, bu hayalleri sıraya koyar. İşte benim sıralamamda hep çocuğum olması vardı. Evlilik, güzel bir iş sahibi olmak, iyi para kazanmak vs. gözümde değildi. Varsa yoksa bir çocuğum olsun. Sanki evlenmeden olabilecekmiş kızım olsun istedim hep. Kız çocukları babaya daha düşkün olur derler ya… Sadece bu değildi tabi düşündüğüm. Kız çocukları her zaman için daha vefalı, ailesine daha bağlı ve yakındır. Nereden mi biliyorum? Erkeğim ya işte oradan!Bir de içimdeki aktivizm duygularının dışa vurumu oldu hep kız çocuk isteği. Kız çocukları okumamalı, kız çocuğu dediğin evine bakmalı, evinin hanımı olmalı, çocuk doğurmalı… Bana bu sözler hep yanlış geldi. Bunlarla mücadele etmek istedim. Belki de sen bu konuda benim ustalık eserim olacaksın. Kim bilir?Seni kucağıma aldığım ilk dakika itibariyle büyüdüm ben. O dakikaya kadar hep küçükmüşüm. Hep büyüdüğümü sanmışım. İşte o anda bir şeyler oldu. Korktum! Ya seni büyütemezsem ya yeterince desteği sana sağlayamazsam? Kafamda bunun gibi binlerce soru döndü dolaştı. Sanırım insanı büyüten, karakterini geliştiren bu duygu. O sorumluluk duygusu insanı yerindeki motivasyonum, trafikte sinirlendiğim insanlar olduğunda hemen arabadan inmemem, sağda solda kavgalara girmemem… Hep senden sonra değişti bunlar. Eskiden çok bir anlamı olmayan canım, senden sonra değerli gelmeye başladı. Babasız büyümen geldi hep gözümün önüne. Sende yaratacağı eksikliği düşündüm, gözümde canlandırdım. Canım acıdı senin yerine. O yüzden hep uzak durdum eskiden gözüm kapalı yürüdüğüm şeylere. Bugün seninle birlikte büyümeye devam de büyüyeceksin. Bugün birçok şeyden haberdar değilsin. Sana biraz anlatayım. Yeni Türkü diye bir grup var kızım. Biz çocukken dinlerdik. “Biz büyüdük ve kirlendi dünya” derdi. Annemi ve babamı düşünürdüm. Grubun mensupları annem ve babam yaşlarındaydı. Demek ki benim annem ve babamın çocukluğunda dünya daha güzel bir yermiş. Onlar büyüdüğünde kirlenmiş!Şimdi geriye bakıyorum babacığım; “Biz büyüdük ve kirlendi dünya”. Evet, ben de aynen böyle hissediyorum. Ne kötü bir duyguymuş bu. Kim bilir sen neler hissedeceksin? Sen büyüdüğünde dünya ne kadar kirli olacak?Bugün dünyanın dört bir yanında savaşlar var. Terör kol geziyor. Dinler üzerinden gerilimler yaşanıyor. Bizim ülkemiz mi? Burası dünyadan da karışık. Sen günlük hayatına, okuluna devam ederken biz büyükler ne kadar çok hayal kırıklığı yaşıyoruz. Çünkü burası hayal kırıklıklarının ülkesi kızım. Burada kavga tarihle yaşıt. Kavga etmeden geçirilen bir tek gün bile yok!Senin tek derdin oyuncak alabilmek. Yeni kıyafetler seçmek. Benim ve annenin derdi ise sana bu minik imkanların yanında çok daha büyük imkanlar sağlayabilmek. Bunun için canımız çıkana kadar çalışıyoruz. “Çalışmayana ekmek yok!” diye kandırmışlar bizi kızım. Hayatımızın 25 yılını okul ve eğitim diyerek çalmışlar. Sonuçta hiçbir şey öğretmemişler. Hep ezberletmişler. Sonunda elimizde diploma dedikleri bir kâğıt parçası ve gelecek için umut bir heyecanla iş hayatına atıldık. Sanki her şey çok güzel olacakmış gibi. Ama daha ilk günlerden anladık, elimize tutuşturdukları o kâğıt parçasının hiçbir önemi yok. Birileri bir şeyleri yönetiyor. Sen de o düzene uyuyorsun. O kişi senden daha mı iyi biliyor? Daha mı tecrübeli? Bunların hiçbir önemi yok. O artık senin alt üst meselesine de hep sinir oluyorum be babacığım. Neye göre alt? Neye göre üst? Benim bununla mücadele edecek gücüm yok. Ama sen et kızım! Eşitlikten yana ol, demokrasi nedir iyi bil; liyakat öncelikli olsun senin sistemde ya olacaksın ya da bırakıp gideceksin. Bak şimdi yine Yeni Türkü çınlıyor fonda; “Ya dışındasın çemberin ya da içinde yer alacaksın. Kendin içindeyken, kafan dışındaysa…” diye devam ediyor. Çemberin dışında olmak bu kültürde pek makul kabul edilmez kızım. Çemberin dışında olanlar pek sevilmez. Biz batının icatlarına, dünyayı yönetme gücüne, ekonomik refahına bakar; iç geçiririz. Ancak bütün bu gelişmişliği çemberin dışında düşünebilenlerin sağladığını bir türlü kabul çemberin içinde olma kızım. Eğer imkânın olursa bu kültürden uzaklaş. Çemberin dışında kalabilenleri kutsayan kültürlere doğru yelken aç. Eleştir, farklı düşün, şüpheci yaklaş ve başarıyı yakala. Bak bu dediklerimi bu ülkede yaparsan seni hiç sevmezler!Mesela bu topraklar ailelerin güzel şeyleri öğrettiği, ancak gerçek hayatta o güzel şeyleri uygularsan sevilmediğin topraklar. Mesela her aile evladına; “yalan söyleme yavrum” der. Ama iş hayatına girdiğinde görürsün ki yalakalık yapmak için yalan söyleyenler daha hızlı yükselir. Bir süre sonra sen kendi içinde çelişki yaşarsın. Hangisi doğru? Hangisi yanlış? Sakın bu çelişkiyi sen yaşama. Doğru öğrendiğin her şeyin peşinden git. Asla eğilip bükülme. Bulunduğun kap sana uymuyorsa yeni bir kap bul. Ya da kendi kabını kendin yap. Az kazan ama kimsenin önünde eğilme!Sakın, benim ya da annenin dini inancını kendine şart olarak benimseme. Eğer öyle yaparsan bilmeden inandığın bir şeyin peşinden gidersin. En büyük cehalettir bu kızım. Oku, sorgula, soru sor, araştır ve kendi inanç sistemini kur. Öyle yaptığın zaman dinini gerçekten yaşarsın. Yoksa hep fasa fiso. Öyle zaten şu anda bu dünya. Herkes bir şeylere inanıyor. Ama inandığı şeyin ne olduğunu bilmiyor! Sen öyle olma!Siyasi konulara çok takılma kızım. He pi topu 1 tane seçme ve seçilme hakkın var. Sana bu mektupta verdiğim öğütlere uyarsan zaten seçilme şansın olmaz. Seçilebilenler hep çemberin içerisindekilerdir kızım. Dışındakiler hiç sevilmez! Seçme hakkını kendi iradenle kullan. Annemin ya da babamın partisi, filanca cemaatin desteklediği, falan dernekte aldığımız karar vs. deme. Siyasi seçimlerin hep kendi kararların olsun. Doğrusu da yanlışı da senin ol kızım. Duygularını tabi ki dinle. Ama kararlarını rasyonel doğrularla al. Genellikle bir siyasi partiye, ideolojiye, dini gruba vb. yerlere mensup olanlar rasyonel kararlar alamazlar. Beyin devreden çıkar, duygular devreye girer. Senin yerine başkaları karar alır. Sana da bu kararı uygulamak düşer. Bunlardan hiçbirine bulaşma demiyorum. Karar senin kararın. Hayatta her şey deneme yanılma. Körü körüne bağlanma kızım. Eğer kararlarını kendin alamayacaksan aldığın kararların ne anlamı var?Rasyonel olduğun zaman gerçekleri göreceksin. Hem doğruları hem yanlışları… Bunları söylediğin zaman seni yine dışlayacaklar. Yine çemberin dışında olacaksın. Çünkü onlar duygularıyla düşünürler kızım. Sen çizgini hiç bozma. En kötü zamanlarda rasyonel düşünebilenler kurtarır her oku kızım! Eline ne geçerse oku. Sakın kendini kalıpların arasına sıkıştırma. Basılı iyidir, elektronik kötüdür, dergiler öldü, gazeteler bitti… Bunların hepsi boş tartışma. Bilgi neredeyse değerlidir. Bitmek tükenmek bilmeyen bir bilgi açlığın olsun. O açlığı kapatmak için mücadele ver. 34 yaşımdayım hala daha bilgiye deliler gibi açım. Kendime bakıyorum; bilmediklerim bildiklerimin yüzlerce katı!Sakın tek türden kitaplara mahkûm olma. Sakın ben kendi görüşümü okurum, diğerleri tu kaka deme! Doğru bilginin formülü; “Tez + Antitez = Sentez “şeklindedir kızım. Senteze ulaşmayan her bilgi sağlıksızdır. Bir görüşü okudun ve inandın mı? Bir de karşı görüşe bak bakalım! Ondan sonra ver yıllık hayatımda sadece teze inanıp sonunda felaketlere gark olan o kadar insanla karşılaştım ki! Senteze ulaşan rasyonelleşir. Rasyonel olan gerçekleri görür. Gerçekleri anlattığı zaman kabul görmese de bir gün elbette sözleri anlaşılır. Sen de asla rasyonellik yolundan dönme!İnandığın değerlere, ülkene ve yaşadığın şehre en büyük hizmet önce kendini yetiştirmektir. Cehaletin hiçbir değere katkısı yoktur. Eğer bir çocuğun olursa ikinci hizmetin de onu iyi yetiştirmek. Sonra çevrene faydan dokunmalı! Kendini ve çocuklarını yetiştirememiş bir insanın çevreye katkısının ne kadar anlamı olabilir ki? Hizmet önce kendi kapının önünden başlamalı!Çok hata yap kızım! Çok defa başarısız ol! Evet yanlış duymuyorsun. Çok fazla hata yapmalısın. Ne kadar çok hata yaparsan o kadar çok öğreneceksin. Sakın korkma. Hata yaptım diye üzülme. Sana tek söyleyebileceğim; aynı hatayı tekrar tekrar yapma! Hatalarından öğren ve yoluna devam et. Ben hatalarımı yazmaya kalksam ciltlerce ansiklopedi olurdu. Hata yapmadan bulunduğu konuma ulaşmış hiç kimse yok! Mükemmellik, kusursuzluk, üstünlük gibi kavramlar birer palavra. Sakın bu kelimelerin büyüsüne kapılma!Sana öğütlerim için sayfalar yetmez. Cümleler bitmez. Sürekli öğüt veren büyükler konumuna da düşmek istemem. Umarım gün gelir, bu mektubu okuma fırsatın olur. O zaman söylediklerimi aklının bir köşesine yaz. O gün anlamasan da bir gün ne kadar haklı olduğumu anlarsın!Ben nereden mi biliyorum bunları? Annem ve babamın söylediği her şeyi bir kulağımdan girip ötekinden çıkardı. Şimdi ne kadar doğru söylediklerini anlıyorum. Ünlü bir söz vardır; “Baba olunca anlarsın!” ya da “Anne olunca anlarsın!” Aynen öyle kızım. Birçok şeyi baba olunca anladım. Sen de bir gün beni unutma; hayatta hangi yolu tercih edersen et sevgiden başka doğruluk yok. İnsanları sev. Hayvanları sev. Bitkileri sev. Saygı duyulması gereken her şeye saygı duy. Ben ve annen seni çok seviyoruz. Her zaman da seveceğiz. Bizim için güç sana olan günün kutlu bu yazı hoşunuza gittiyse 👏 alkış butonuna tıklayarak ve sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak geniş bir kitleye ulaşmama yardımcı fazla yazı için fazla yazı için Twitter Instagram Slack Kodcular Editör Sponsor Ana Sayfakizina-dogum-gunu-mesajlariCanım Kızıma doğum günü kutlama mesajı Canım Kızım Yeni yaşında mutluluklar ki doğdun, iyiki varsın canım Günün Kutlu Olsun. *** HAYATINDA İSTEDİĞİN BÜTÜN GÜZELLİKLER SENİN OLSUN, SAĞLIKLI HUZURLU MUTLU GÜNLER SENİNLE GELEÇEK SANA UĞUR GETİRSİN, SEVDİKLERİNLE BİR OMUR BOYU MUTLU OL CANIM KIZIM, BİR TANEM, İYİKİ VARSIN. HAYATIMDASIN BENİM YAŞAMA SEVİNCİM. SANA GÖNÜL DOLUSU SEVGİLER MUTLULUKLAR, DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN MİNİK KUŞUM. Etiketler Kızıma resimli doğdum günü kutlama kartı, kızıma resimli doğum günü mesajı, kızıma anlamlı yazılı doğum günü tebrik kartı,kızına doğum günü tebrik mesajı

canım kızıma doğum günü mektubu